Son beş yılda Türkiye’nin kömür ithalatına 30 milyar dolar harcadığını, kendi kömür kaynaklarının kullanılması halinde bu ithalatın düşeceğini ifade eden KÖMÜRDER Başkanı Muzaffer Polat, Türkiye’nin yaklaşık 22 milyar ton kömür rezervi bulunduğunu ve bu rezerv için Türkiye’de temiz kömür teknolojilerinin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Temiz kömür teknolojilerinin geliştirilmesi ve devlet politikası haline getirilmesiyle bu kaynakların daha çevreci şekilde kullanılabileceğini söyleyen Türkiye Kömür Üreticileri Derneği (KÖMÜRDER) Başkanı Muzaffer Polat, yaptığı açıklamalarda, son beş yılda Türkiye’nin kömür ithalatına 30 milyar dolar harcadığını, kendi kömür kaynaklarının kullanılması halinde bu ithalatın düşeceğini belirtti. Polat, ayrıca hiçbir ülkenin kömürü, bir anda enerji sisteminden çıkarmadığını dile getirdi. Polat, Kovid-19 salgını ve ardından Rusya-Ukrayna savaşı ile ortaya çıkan enerji krizinde yerli kaynakların öneminin anlaşıldığını ifade etti.
“Kömür, olmazsa olmaz bir enerji kaynağıdır”
Kömürün tüm dünyada ağır sanayinin bel kemiği olduğunu ve dünya genelinde her yıl yaklaşık 5 milyar tonluk kömür ticareti yapıldığını söyleyen Muzaffer Polat, “Özellikle dünyadaki enerji krizinden sonra Almanya dahil bir çok Avrupalı ve gelişmiş ülke kömür kullanımına öncelik verdi. Avrupa’yı kömür konusunda samimi bulmuyorum. Geçen günlerde sonuç bildirgesinin yayınlandığı COP28 zirvesinde Japonya kömürden vazgeçmeyeceğini açıkladı. Kömür, dünyamız için de Türkiye için de olmazsa olmaz bir enerji kaynağıdır. Türkiye’nin yaklaşık 22 milyar ton kömür rezervi mevcut. Ülkede temiz kömür teknolojilerinin geliştirilmesi gerekiyor, böylelikle bu rezerv kullanılabilir” dedi.
Yeni açılan üretim tesislerinde bacaların filtre teknolojisini kullanma zorunluluğu
Dünyada kömürün çevreci yollarla tüketilmesine ilişkin çalışmaların bulunduğunu ve Türkiye’de de bununla ilgili teknolojilerin geliştirilmesinin ön plana çıkarıldığına dikkat çeken Polat, “Kömür sektörü, üniversitelerimiz de dahil kömürün daha temiz olması için ekipman temizliğine odaklandı. Yakıldıktan sonra partikül yayılmasını azaltacak yakma teknolojilerine bakıldı ama öyle bir yere geldik ki enerji krizi sonrası alınan kararlar doğal gazı önceler hale geldi, projelerimiz bir bir rafa kaldırıldı. Halbuki iyi yanma, hızlı yanma, rantabl yanma, bacaların filtresinin geliştirilmesi çalışmalarına devam edilseydi kömürün değeri daha iyi anlaşılacaktı” açıklamalarında bulundu.