Maden sektöründe yaşanan daralmanın ardından STK başkanları ortak bir basın açıklaması yaptı. Madenciliğin S.O.S verdiğinin altını çizen sektör temsilcileri, sektörde ciroların düştüğünü, ihracatta da 5 milyar dolardan 4 milyar dolarlara gerilediğini, işletmeleri yarına taşıma sıkıntısının olduğuna dikkat çekerek, acil önlem alınması gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin amiral sektörleri arasında olan ve özellikle ülkeye döviz getirisi oldukça yüksek olan madencilik sektörü zor günler geçiyor. Açıklanan son verilere göre sektör yüzde 9.2 küçüldü. Yaşanan küçülme üzerine Türkiye’de madencilik sektöründe faaliyet gösteren birlik ve STK Başkanları, Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin ev sahipliğinde İzmir’de “Madencilik Sektörü İstişare Toplantısı”nda biraraya geldi. Toplantıya İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Aydın Dinçer, Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, Başkan Yardımcısı Faik Tokatlıoğlu, Aydın Sanayi Odası Başkanı Mehmet Yunus Şahin, TÜMMER Başkanı İbrahim Alimoğlu, Türkiye Madenciler Derneği Başkanı: Ali Emiroğlu, Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı Başkanı: Güven Önal, Kömür Üreticileri Derneği Başkanı Gökalp Büyükyıldız, SERHAM Seramik, Cam ve Çimento Hammaddeleri Üreticileri Derneği Başkanı- Ahmet Gümüşçü, Kireç Sanayicileri Derneği Jeoloji Mühendisi İlker İleri, Altın Madencileri Derneği Başkanı Hasan Yücel, Genel Maden İşletmeleri Derneği- GEMAD Başkanı Cemil Ökten, Agrega Üreticileri Birliği – AGÜB Başkanı Şevket Koruç, TÜMMER Danışmanı Yüksel Cankurtan, Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliğini temsilen Batı Söke Çimento Hammadde Müdürü Cumhur Küçük katıldı. Toplantıda, madencilik sektörünün yaşandığı sorunlar ve alınacak önlemler masaya yatırıldı. Toplantının ardından ortak bir basın açıklaması yapan STK başkanları acil önlem alınması gerektiğini talep etti. Sektörün yaşadığı tüm zorluklara rağmen Türkiye için ‘İnadına Üretim, İnadına İhracat’ inancı ile çalıştıklarının altını çizen sektör temsilcileri, sektörün bir türlü çözülemeyen sorunları ve karşılarına çıkan engelleri ‘Yerli Madencilik’ söylemiyle bağdaştıramıyoruz” çıkışında bulundu.
“Sektör yüzde 9,2 küçüldü”
Sektöre karşı hat safhaya ulaşan olumsuz yaklaşımlar nedeniyle madencilik sektörünün 2019 yılının ilk çeyreğinde yüzde 9,2 küçüldüğünün altını çizilen açıklamada, sektörde ciroların düştüğü, ihracatın da 5 milyar dolardan 4 milyar dolarlara gerilediğini, sektörün öngörülebilir olmaktan çıktığını ve işletmeleri yarına taşıma sıkıntısının başladığına dikkat çekildi.
“Yatırım ortamı bozuluyor!”
Türkiye’de yatırım ortamının bozulduğuna vurgu yapan sektör temsilcileri, orman bedellerinin ödenemeyecek seviyedeki yüksekliği, orman izin başvurularının sonuçlanmasının yıllar alması, güvenlik soruşturmalarının çok uzun sürmesi, her işlem için ayrı güvenlik soruşturması yapılması, Zeytincilik Kanunu’nun madencilik yapılamaz boyutta uygulanması, kamu kurumlarının madenciliğe olumsuz yaklaşımları ve tüm süreçlerin öngörülemez hale gelmesi gibi sorunlardan dolayı madencilik sektöründe morallerin sıfıra düştüğü belirtildi.
“İzin belgeleri yılan hikayesine döndü!”
Madencilik sektöründe 2008 yılında orman izin belgesini 3 haftada alınırken, 2010 yılında bu sürenin 12 haftada, 2012 yılında ise 40 haftada sonuçlandırıldığına dikkat çeken sektör başkanları, günümüzde ise 1 yıl önce yapılan izin başvurularının bile halen sonuçlandırılmayarak adeta yılan hikayesine döndüğünü belirtilerek, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın orman izin belgesi için kendisinin karar vermesi yerine, diğer kurumlara yönlendirme yapar hale geldiğini vurguladı. Madencilik sektöründe, özellikle izin prosedürleri, mülkiyet sorunları, orman mülkiyet bedellerinin yüksekliğinin madencilik projelerine ve yatırımlarına olan ilgiyi azalttığına dikkat çekilen açıklamada, “Orman izin bedelleri bugün birçok altın madeni projesinde yatırım bedelinin yüzde 50’isini bulacak düzeye gelmiştir. Dünyanın hiçbir yerinde mülkiyet bedeli yatırım bedelinin yüzde 2’isini geçemez. Bugün Kanada, Amerika, Avusturalya ve AB ülkelerinde alınan orman mülkiyet bedelleri bizim yaklaşık 35 katımız daha düşüktür. Bu da ister istemez yerli veya yabancı yatırımcının elini taşın altına koymasına engel oluyor veya gözünü korkuyor. Biz, üreticiler olarak hiç para alınmasın demiyoruz; ödenecek bedellerin hakkaniyetli olmasını talep ediyoruz. Bu sorunların çözümü için birçok alternatif üretilebilir. Biz burada her türlü katkıyı sunmaya hazırız” çağrısına yer verildi.
“Sektör kilitlendi”
Madencilik sektörünün kilitlendiğinin, neredeyse faaliyet yapamaz hale geldiğinin altını çizen sektör başkanları, Tarım ve Orman Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı’nın ve bu bakanlıklara bağlı kuruluşların, İl Çevre Müdürlükleri’nin sektöre yaklaşımının işleri her geçen gün daha da zorlaştırdığına dikkati çektiler. Bu yaklaşım yüzünden madencilik sektörünün bu kurumlara derdini anlatamadığını, kendilerini çaresiz hissettiklerini vurgulayan sektör başkanları, sanki madencilik sektörünün el freninin çekilmiş olduğunu savundu.
“Cezai yaptırımlar çok ağır”
Bir taraftan kendilerinin de sınırsız destek verdikleri ”Yerli Madencilik” söylemi dillendirilirken, diğer taraftan ağırlaştırılan maddi ve cezai uygulamaların “Türkiye’de madencilik yapılması istenmiyor” izleniminin yaratılmasına neden olduğuna dikkat çekilen açıklamada; yeni çıkan her yasa ve yönetmeliğin sektörün yükünü azaltmak yerine, daha da ağırlaştırdığını hatta sektörünün yüklerini kaldırılamayacak derecede arttırdığını dile getirdiler.
“Yeraltı kaynaklarını çıkarmak milli görevdir”
“Ülkemizin yeraltı kaynaklarının çıkarılıp ekonomiye kazandırılmasının milli bir görev olduğunu belirten sektör temsilcileri “Biz, madencilik sektöründeki ithalattan dolayı her yıl milyarlarca dolar dövizin yurt dışına ödenmesine karşı çıkıyoruz. Unutulmamalı ki, günlük yaşamımızda hava kadar, su kadar insan yaşamı madenler de belirliyor. Sadece ekonomik olarak büyümek için değil, daha sağlıklı ve iyi bir yaşam için de yeraltındaki varlıklarımızı değerlendirmemiz gerektiğine inanıyoruz. Bu inanç ve bilinçle, topraklarımızın altında işletilmeyi bekleyen madenlerimizi işleterek milletimizin yararına sunmak istiyoruz. Ancak, ne yazık ki, acil önlem alınmazsa, bugün madencilik sektörünün S.O.S verdiğini görüyoruz. Tüm zorluklara rağmen ülkemiz için ‘İnadına Üretim, İnadına İhracat’ inancı ile çalışıyoruz; ancak karşımıza çıkan engelleri ‘Yerli Madencilik’ söylemiyle bağdaştıramıyoruz” şeklinde ifade edildi.
“Yeni yol haritası hayata geçirilmeli”
Sektörde yaşanan daralma ve küçülmenin önüne geçmek için acil olarak alınması gereken önlemleri belirleyen madencilik sektörü başkanları, önümüzdeki dönemde, madenler olmazsa hayat olmaz” görüşünü kamuoyuna anlatmak için etkinlikler, madencilik sektörünün cari açığı düşürücü yönü halka anlatılması ve Türk ekonomisinin büyümesi ve refahın artmasının ancak öz kaynaklarımız olan madenlerin üretilmesi olduğu yüksek sesle dillendirilmesi için destek istedi.
“Zorluklar bakanlara anlatılacak”
– Tarım ve Orman Bakanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’ndan randevular alınarak sektörün yaşadığı zorluklar anlatılacak ve destek isteyecekleni ifade eden sektör temsilcileri, madencilik sektörünün tüm kollarından temsilciler 3 ayda bir toplanıp durum değerlendirmesi yapıp çalışmaları değerlendireceği belirtildi. Sosyal medyanın da bundan sonraki süreçte aktif olarak kullanılacağını belirten sektör temsilcileri, hayatımızda madenlerin önemi anlatılacak. Madenler olmadan halkın refahının artmayacağı, halka basın ve sosyal medya yoluyla anlatılacak, Halk bilgilendirilecek” açıklamasında bulundular. Ayrıca kamu kurumlarının olumsuz yaklaşımları nedeniyle madencilik sektörünün kan kaybettiği ve bundan ülkemizin zarar gördüğü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcılığına atanan Prof. Dr. Şeref Kalaycı ve Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne atanan Cevat Genç başta olmak üzere Kamuya tekrar anlatılacak. Sektör temsilcilerinin alacakları diğer önlemler ise şu şekilde olacak:
Ankara’da Türkiye genelinde madencilik sektöründe faaliyet gösteren tüm sivil toplum kuruluşları yöneticilerinin katılımı ile Madencilik Şuurası toplanacak. Cumhurbaşkanı ve ilgili bakanlar davet edilerek sektörünü sorunları paylaşılacak. Yeni Maden Kanunu ihtiyacının gerekçeleri anlatılacak. Madencilik sektörünün devlet desteklerinden yararlanması için lobi çalışması yapılacak. Madencilik sektörünün tüm sivil toplum kuruluşlarının başkanlarının imzasının bulunduğu ortak bir metinle Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan randevu istenerek sektörün sorunları anlatılacak.