Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, çevrim içi düzenlenen Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi) Enerji Bakanları toplantısında değerlendirmelerde bulundu.
Dönmez, 2020’de ulaşılan toplam 96 gigavat kurulu gücün yüzde 52’sinin yenilenebilir kaynaklardan oluştuğunu ve elektrik üretiminde yenilenebilir kaynakların payının yüzde 42’yi aştığını kaydetti. Gelecek ay bir gigavatlık yeni güneş enerjisi ihalesinin yapılacağını açıklayan Dönmez, “Küresel enerji yatırımları azalırken Türkiye’de geçtiğimiz yıl Avrupa ve Orta Doğu’daki ilk ve tek ‘Entegre Güneş Paneli İmalat Fabrikası’nın açılışını yaptık. Benzer şekilde rüzgar ekipmanlarının imalatına yönelik fabrikanın da kurulumu tamamlanmış olup çok yakında üretime başlayacaktır. Böylelikle, hem enerji arz güvenliğine hem de yerel istihdama ve teknolojik altyapıya katkı yapmış oluyoruz.” ifadelerini kullandı.
Dönmez, enerji arz güvenliği çerçevesinde uzun vadeli, dengeli ve rasyonel planlamalar yapıldığını vurgulayarak, Türkiye olarak elektrik üretiminde hidroelektrik, doğal gaz ve yerli kömür gibi kaynakların yanı sıra güneş, rüzgar ve jeotermal gibi yenilenebilir kaynaklarla çeşitlendirme yapıldığını ve 2023’te nükleer enerjinin de bu kaynaklara ekleneceğini belirtti. Türkiye’nin doğal gaz depolama kapasitesinin 4,5 milyar metreküp olduğunu hatırlatan Dönmez, 2023’te bunun 11 milyar metreküpe ulaşacağını ifade etti. Dönmez, enerjinin, “kazan-kazan” yaklaşımının sonuçlarının en net görüleceği alanlardan biri olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ülkemizin artan kabiliyetleriyle birlikte iş birliği olanaklarını da çeşitlendirmeye devam ediyoruz. Bu anlayışla, Azerbaycanlı dostlarımız ile birlikte Bakü-Tiflis-Erzurum (BTE), Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC), Trans Anadolu Boru Hattı Projesi (TANAP) gibi hem bölge ülkelerinin hem Avrupa’nın enerji güvenliğine katkı sağlayan büyük altyapı projelerini başarıyla hayata geçirdik. Özbekistan’da, bakanlığımıza bağlı Maden, Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) aracılığıyla gerçekleştirdiğimiz maden arama faaliyetlerinin bunun önemli bir örneğini oluşturduğunu söyleyebilirim. Buradaki faaliyetlerimizde, Özbek dostlarımızın en yüksek faydayı sağlaması birinci önceliğimizdir.
Atılan somut adımlar kadar, iş birliği niyetlerini de önemsiyoruz. Bu bağlamda, madencilik alanında geliştireceğimiz iş birliğinin çerçevesini oluşturmak üzere Kırgızistan ile bir anlaşma imzalama hazırlığındayız. Bu mutabakat zaptının, madencilik faaliyetlerinde atacağımız adımların yol haritasını belirleyeceğine inanıyorum. Ayrıca, Kazakistan ile de enerji ve doğal kaynaklar alanında iş birliğimizin geliştirilmesine yönelik ortak çabalarımız var.”