Madencilik sektörünün en köklü firmalarından olan Thyssenkrupp Türkiye ve bölgedeki etkinliği arttırmak için yeniden yapılandı. Thyssenkrupp’un uzun yıllar Türkiye olduğunu ifade eden Thyssenkrupp CİO’su Can Yapan, firmanın faaliyetlerini ve yeni yapılanmasını Maden ve Ocak Teknolojileri Dergisi’ne anlattı
Maden sektörünün önde gelen firmalarından biri olan Thyssenkrupp, Osmanlı döneminden bu yana Türkiye’de bulunuyor. Bu uzun süreçte Türkiye’de bir çok önemli projeye imza atan firma, 2019 yılı itibari ile Türkiye’de ve bölgede yeni bir yapılanma sürecine girdi. Bu yeni yapılanma ile bölgede daha etkili olmayı hedeflediklerini ifade eden Thyssenkrupp CİO’su Can Yapan, 150 yıldan fazladır Türk ekonomisine katkıda bulunduklarının altını çizdi. Thyssenkrupp’un 2019 yılı itibari ile Türkiye’deki yatırımlarını arttıracağını belirten Yapan, “2019 yılında ağırlığımızı yeni özelleştirilen kömür santralleri ile ocaklarına ve bu alanda faaliyet gösteren müşterilere vereceğiz” dedi.
thyssenkrupp aslında uzun yıllardır Türkiye’de ve geçmişte birçok projeye imza atmış. Bu projeler nedir?
Thyssenkrupp’un Türkiye’deki varlığı Osmanlı döneminde II. Abdülhamit zamanına kadar uzanıyor. Thyssen AG’nin, Bağdat-Berlin demiryolu hattı için ilk lokomotif ve teslimat raylarıyla malzeme paketini üretmesiyle başlayan ilişkiler, thyssenkrupp’un Türkiye’ye yaptığı yatırımın miktarı ve bağlılığı ile güç kazandı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından itibaren şirketin ülkedeki birçok endüstriye yapılan yatırımlara katkısı bulundu. thyssenkrupp, Tunçbilek, Divriği, Afşin-Elbistan, Karabük gibi maden işletmelerinde 40-50 yıl öncesinden başlayan projelerle Türk madencilik sektörünün gelişiminde ve olgunlaşmasında ciddi pay sahibi olmuştur. Yakın zamanda ise Marmaray ve İstanbul Yeni Havalimanı gibi mega projelerde önemli bir ortak olmuştur.
150 yıldan fazla süredir Türk ekonomisine katkıda bulunan thyssenkrupp, son dönemde thyssekrupp Industrial Solutions aracılığıyla Türkiye’ye yaptığı yatırımlar madencilik, çimento, rafineri teknolojileri, polimerler, elektroliz ve gübre endüstrilerinde yeni tesis inşasının yanı sıra bakım ve onarım, yedek parça, stratejik danışmanlık gibi alanlarda 360° Servis hizmetini vermeye devam edecektir.
thyssenkrupp Türkiye’de yeni bir yapılanmaya gitti. Bu yapılanma hakkında detaylı bilgi verir misiniz?
Thyssenkrupp dünya çapında beş farklı iş alanında faaliyet göstermektedir. Bu iş alanlarına teker teker bakacak olursak Industrial Solutions iş alanı 200 yılı aşkın tecrübesiyle endüstriyel tesis ve sistemlerin lider bir ortağıdır. Grubun küresel yolcu taşımacılığı aktivitelerini Elevator Technology iş alanı bir araya getiriyor. Steel Europe, dünyanın yüksek kaliteli lider çelik tedarikçilerinden biridir. Malzeme distribütörü olan Material Services, global bir network ile yüksek ürün ve pazar bilgisine sahiptir. Dünya çapında otomotiv ve mekanik mühendislik endüstrileri için yüksek teknolojiye sahip parça üretimini Components Technology gerçekleştirmektedir. thyssenkrupp Türkiye’de Industrial Solutions, Elevator Technology ve Material Services iş alanlarıyla aktif. Bu iş alanlarına ek olarak Orta Doğu ve Afrika Genel Merkezi de ülkemizde bulunmaktadır.
Gelişmekte olan sektörel ihtiyaçlar sebebiyle thyssenkrupp Industrial Solutions, Türkiye’de önümüzdeki dönem için önemli derecede yatırım yapmayı planladığımız iş alanıdır. Madencilik, çimento, rafineri teknolojileri, polimerler, elektroliz ve gübre endüstrilerinde anahtar teslimi projeler üretmekte ve bu sanayi tesislerinin ilgili sektörlerdeki bakım hizmetleri verilmektedir.
thyssenkrupp müşterilerine mühendislik, tedarik ve montaj (EPC) sözleşmeleriyle birlikte ilgili hizmetleri sunmaktadır. Endüstriyel hizmetlerimiz yedek parça, saha hizmetleri (bakım ve onarım), kapasite artırımı hizmetlerini Entegre Tesis Yönetimi adı altında sağlamaktadır.
Yapılanmanız sadece Türkiye için mi geçerli yoksa Türkiye’yi bir merkez üssü gibi görüp komşu ülkelere de ulaşmayı hedefliyor musunuz?
Thyssenkrupp Industrial Solutions olarak yeni yapılanmamızda projelerimizin lokalizasyon oranlarının artırılmasına özen gösteriyoruz. Bu bilhassa Türkiye’deki projelerimiz için de geçerli. Böylece hem müşterilerimizi projeye aktif olarak ortak edip onlar için de artı değer kazandırıyor hem de ülke ekonomisine geri dönüm sağlıyoruz.
Diğer yandan Türkiye’deki yapılanmamız, Türkiye’nin komşu ülkelerindeki projeler için bir üs olarak kullanılıp buradan mühendislik, imalat, teknik rehberlik, yedek parça, operasyon ve bakım gibi hizmetleri verme imkânı tanıyabilir. Hâlihazırda servis projelerinin bölgesel pazarını Türkiye’den yönetiyoruz.
Sadece komşu ülkelere değil, uygun şartlar oluştuğu takdirde dünyanın çeşitli ülkelerine de Türkiye üzerinden hizmet sunuyoruz. Geçtiğimiz yıllarda Güney Amerika’da bulunan bir demir maden ocağı için dizayn edilen üç mobil kırıcının çelik konstrüksiyonunu Türkiye’de imal ederek teslimatını gerçekleştirdik.
thyssenkrupp hangi ürünleri ile Türkiye’de aktif olacak?
Önümüzdeki dönem içinde, thyssenkrupp Industrial Solutions’ın Türkiye’deki yapılanmasını geliştirerek dünyada hâlihazırda uyguladığımız en son teknolojiyi ve yıllara dayanan tecrübemizi kullanarak 360° Servis hizmetimizi sunmayı planlıyoruz.
360° Servis anlayışımız, müşterilerimizin rekabet gücünü arttırmak için tesislere yaşam süreleri boyunca hizmet sunmayı içermektedir. Müşterilerimizin ihtiyaç ve taleplerine uygun olarak herhangi bir maden, fabrika ya da üretim tesisinde ihtiyaç duyulabilecek her türlü hizmeti sağlıyoruz. Öncelikle saha ve atölye çalışmaları ile teknik muayeneler gerçekleştirerek çalışanları da eğittiğimiz bir sistem sunuyoruz. Bununla birlikte tüm yedek parçaların tamirini ve yenilenmesini sağlıyor ve aşınma parçaları çözümleri ile gelişmiş parça çözümleri sunuyoruz. Tesis yönetimi konusunda danışmanlık hizmeti de vermekle birlikte teknik rehberlik, operasyon ve bakım sözleşmeleri yapıyoruz. Mühendislik hizmetlerimiz ise müşterilerimize kapasite artırımı ve verimlilik, tesis duruş yönetimi gibi avantajlar sağlıyor.
Öte yandan thyssenkrupp Industrial Solutions’un hizmet verdiği sektörlerden biri olan madencilik sektörünün bizim için ayrı bir önemi vardır. Ülkemizde bulunan birçok madende, Türkiye’deki en büyük madenler de dâhil olmak üzere, thyssenkrupp’un ürettiği makineler ve teknoloji uzun yıllardır kullanılıyor. Bu tür iş makinelerini 1980’li yılların başında Türkiye’nin en büyük açık kömür ocağına teslim ettik ve makinelerimiz 40 yıldan uzun süredir kesintisiz olarak hizmet vermektedir. Bu sektördeki çalışmalarımızı sürdürerek modernizasyon projelerimize hız kazandıracağız. Sahada yaşanan sorunlara, sahip olduğumuz en son teknolojiyi kullanarak bulacağımız pratik çözümler ile maliyetleri düşürüp iş ve işçi güvenliğini arttırıp ve sürdürülebilirlik konusunda müşterilerimiz için en doğru iş ortağı olmaya devam edeceğiz.
thyssenkrupp Industrial Solutions olarak 2019 yılındaki hedefleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Türkiye, Orta Doğu ve Afrika bölgesindeki en yüksek GSYİH ile önemli bir büyüme pazarıdır. Türkiye GSYİH’nın dörtte birinden fazlası, thyssenkrupp’un aktif olduğu iş alanlarına dayanıyor. Bu yüzden Türkiye, thyssenkrupp için çok önemli bir pazar. Entegre, çeşitlendirilmiş endüstriyel ve müşteri odaklı bir şirket olarak 200 yılı aşkın tecrübeye sahip mühendislik yeterliliğine öncülük ederek Türkiye’deki varlığımızı yatırımlarla güçlendirmeyi, müşterilerimize daha yakın olmayı ve gelecekte daha da hızlı hizmet vermeyi hedefliyoruz.
2019 yılında ağırlığımızı yeni özelleştirilen kömür santralleri ile ocaklarına ve bu alanda faaliyet gösteren müşterilerimize vermek istiyoruz. Türkiye’deki yapılanmamızı ve faaliyetlerimizin ciddiyetini maden piyasasına göstermek için Aralık ayında TÜYAP İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşen Maden Türkiye 2018 Fuarı’na katıldık ve müşterilerimiz ile görüşmelere başladık. Müşterilerimizin dertlerini ve ihtiyaçlarını daha iyi anlayıp onlara en iyi hizmeti vermek için çaba sarf edeceğiz.
Türkiye’de maden firmalarının çoğunun sürekli madencilik prensiplerini uygulamama sebebi nedir?
Sürekli madencilik ekipmanları yüksek yatırım gerektirir ve geri dönüşünde düşük operasyonel maliyet sağlar. Müşterilerimizin hem daha güvenli bir şekilde madencilik yapmasını hem de karbondioksit emisyonunu mümkün olan en düşük seviyeye indirmelerine imkân verir. Bu sistemlerin ilk yatırım bedelinin yüksek olması nedeniyle tercih edildiği minimum ölçekler ve kapasiteler de vardır. Ayrıca uzun dönemli maden planlaması da sistem seçimi için oldukça önemli bir kriterdir.
Müşterilerimiz için tasarım yaparken ihtiyaca göre sürekli madencilik veya yarı-sürekli sistemlere yönlendiriyoruz. Bu yönlendirmeyi yaparken uzun dönemli maden planlaması da göz önüne alınarak titiz bir mühendislik çalışmasıyla ilk yatırım maliyeti ile uzun dönemdeki operasyonel maliyetler optimize edilmektedir.
Türkiye’deki diğer maden ocaklarındaki şartları da göz önünde tutarsak müşterilerimiz arasında kepçe ve kamyon ile gayet başarılı madencilik yapanlar da mevcut. Bu müşterilerimizle olan projelerde mümkün olduğu ölçüde sürekli veya yarı-sürekli operasyon sistemlerini öneriyoruz. Ayrıca yeni piyasaya sürdüğümüz “Barracuda” adlı küçük ve orta boy kazıcı sistemlerle, sürekli ve yarı-sürekli maden tasarımı için ciddi oranda esneklik sağlayabiliyoruz.
Döner Kepçeli Ekskavatör (BWE) gibi dev iş makinelerinin ne gibi avantajları var ve Türkiye’de bu makinelerin yaygınlaşması için ne gibi ön çalışmalar yapacaksanız?
Döner Kepçeli Ekskavatör (BWE) denilince genelde sürekli operasyon sistemi akla gelmektedir. Sistemin başında Döner Kepçeli Ekskavatör (BWE) ile malzeme kazılarak taşınabilir bir boyuta indirgendikten sonra konveyör sistemine aktarılır ve sonunda malzeme ya stok sahasına ya da döküm sahasına yönlendirilir. Bu prosedürde Döner Kepçeli Ekskavatör (BWE) tarzında Beltwagon, Aktarıcı (Tripper Car) ve Dökücü (Spreader) dediğimiz makineler faaliyet göstermekte. Yarı-sürekli hibrit operasyon sistemlerinin başlangıcında Döner Kepçeli Ekskavatörler (BWE) yerine kepçe ve kamyon ile kamyon boşaltma sistemi ve kırıcı kullanılmakta.
Döner Kepçeli Ekskavatör (BWE) madencilikte sağlam olmayan ve yumuşak taşlar için çok etkin makinelerdir ve gerçek sürekli madencilik sistemi için bir ön şarttır. Döner Kepçeli Ekskavatör (BWE) madencilik sürecinin üç farklı aşamasını tek bir makinede birleştirir: çıkarma, yükleme ve taşıyıcıya nakliyat. Sürekli madenciliğin önemli bir parçası olarak yüksek seviyede sistem kullanımı sağlamakla birlikte operasyon giderlerini ve karbondioksit salınımını önemli derece azaltır. Çeşitli operasyon koşullarına ve madencilik planlarına uyumlu olacak şekilde geniş yelpazemizde bulunan uygun kapasite ve büyüklüğe sahip Döner Kepçeli Ekskavatör (BWE) sunuyoruz. Küçük ve orta ölçekli üretim seviyesine sahip açık maden ocaklarına uygun olacak şekilde kompakt ekskavatör serileri geliştirildi. Kompakt Döner Kepçeli Ekskavatör (BWE), kısa vinç kolu ve az denge ağırlığı nedeniyle üretim değerleri kıyaslandığında daha az sermaye masrafı yapılmasını sağlar.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
thyssenkrupp Industrial Solutions olarak Türk sanayisine güvenimiz tam. Ülkemizin hedefi olan kendi kaynaklarını daha iyi kullanıp dışarıya olan bağlılığını azaltma planlarında aktif rol alıp bu hedefe ulaşması için gereken desteği vermeye hazırız. Bu yönde de yatırım planlarımızı değiştirmeden uygulamaya devam ediyoruz.