Ankara Sanayi Odası (ASO) ile Agrega Üreticileri Birliği (AGÜB) ortaklığıyla “Madencilik Sektörü İstişare Toplantısı” gerçekleştirildi. Toplantıda, betonun ham maddelerini oluşturan kum ve çakıl karışımı olan agregalar üzerinde duruldu.
Türkiye’de yılın ilk 6 ayında 3,5 milyar dolarlık maden ihracatı yapıldığını ve geçen yılın toplam maden ihracatının 5 milyar 934 milyon dolar olduğunu açıklayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Şeref Kalaycı, “Bu dönemde maden ürünleri dış satımı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20 arttı. Maden ihracatımız bu şekilde devam ederse yıl sonunda 7 milyar dolar seviyesini aşacağımızı tahmin ediyoruz” dedi.
Türkiye’nin maden üretiminde artış yaşadığına vurgu yapan Kalaycı, “2021’de tüvenan maden üretimi 814 milyon tona ulaştı. Bir önceki yıla göre yüzde 15’lik artış yaşandı. Bu üretimin 561 milyon tonu, çimento ve inşaat hammaddeleri, 103 milyon tonu endüstriyel hammaddeler, 94 milyon tonu kömür, 38 milyon tonu metalik madenler, 18 milyon tonu doğal taşlar oluşturdu” şeklinde konuştu.
“Agrega madenciliği ekonomik büyümede önemli”
Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasında inşaatı devam eden alt yapı ve sanayi sektörü için agrega madenciliğinin öneminin büyük olduğuna dikkat çeken Kalaycı, toplantının ana konusunun agrega olduğunu söyledi. Agrega’nın inşaat sektörünün temel girdisi olduğunu anımsatan Kalaycı, “MAPEG’de işlem gören 3 bine yakın işletme ruhsatı ve kamu kurumlarının aldığı 3 bin 600 adet hammadde ve mermer üretim sahasında yaklaşık 30 bin kişinin istihdamı ile yıllık 500 milyon tona yakın kırma taş üretiliyor” dedi.
“Türkiye’de üretim arttıkça imalat kültürü gelişti”
Toplantıda konuşma yapan bir diğer isim ASO Başkanı Nurettin Özdebir ise, Türkiye ekonomisinin doğal kaynağa dayalı bir ekonomi olmadığını belirtti. Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlılığının sonucunun dış ticaret açığı olarak ortaya çıktığını ifade eden Özdebir, “Enerji kaynakları sınırlı olan ve enerjide dışa bağımlı olan Türkiye büyüyebilmek için bugüne kadar üretim yaptı ve ürettikçe imalat kültürü gelişti. Bu noktada madencilik sektörümüz önemli bir rol üstledi. Sektör bir yandan imalata hammadde sağlarken aynı zamanda ciddi bir değişim ve dönüşüm içerisinde” şeklinde konuştu.
Maden sektörü destek bekliyor
Sektörün giderek geliştiğine ancak gelişimin yeterli olmadığına dikkat çeken Özdebir, hükümetten destek almayı beklediklerini işaret etti. Başta enerji tüketimindeki ÖTV’nin kaldırılması gibi desteklere ihtiyaç duyduklarını ifade eden Özdebir, “Türkiye’nin dünyadaki tüm maden hammadde rezervindeki payı yüzde 2,2. 2021’de madencilik sektörü, geçen yıla kıyasla reel olarak yüzde 15 büyüme göstermiştir. Bu rakam 2019 yılındaki yüzde 6,8 ve 2020 yılındaki yüzde 0,1 oranlarının oldukça üstündedir. Ancak bize göre bu oran yine de yeterli değildir. Biliyoruz ki madencilik sektörümüzün potansiyeli bu oranların çok çok üstüne çıkmaya imkan tanıyor. Madenlerin tüvenan üretimi ve zenginleştirilmesi için sektöre verilecek bir takım destekler sonrasında Türk madencilik sektörü şaha kalkacaktır” diye konuştu.
“Ülke olarak yeniden ayağa kalkabilmemizin tek çaresi üretmek”
AGÜB Yönetim Kurulu Başkanı Şevket Koruç da; ekonomik dalgalanmalar, pandemi, tedarik zincirindeki aksamalar ve resesyon gibi faktörlerin Türkiye ekonomisindeki hassasiyetlerin artmasına ve yatırımların ertelenmesine sebep olduğunu vurgulayarak, “Bu dönemde ülke olarak yeniden ayağa kalkabilmemizin tek çaresi var, o da üretmek. Maden üreticilerimizin ruhsat ve izin işlemlerinde yaşadıkları aksamaları ilk ağızdan dile getirebilmelerini sağlamak ve ilgili kurumlarımızın yetkililerinden bu aksamaların nedenleri, bunların minimuma indirgenmesi ya da ortadan kaldırılması adına neler yapılabileceği hususunda yorumlarını alabilmek, bugün gerçekleştireceğimiz bu toplantıdaki önemli konu başlıkları. Bazı sorunlarımızın kurumlarda daha üst seviyelerde çözüme kavuşturulması gerektiğinin, bazı sorunların çözüm yerinin burası olmadığının da bilincindeyiz. Ancak sorunlar konuşuldukça ve tartışıldıkça, üreticiler ve kurumlarımız birbirlerini anlamak üzere empati yapar hale geliyor ve çözüm üretmek adına adımlar atılmaya başlanıyor” dedi.